Türkiye tarım, gıda ve biyoteknoloji konusunu öncelikli alan olarak belirlemiş ve kamu-özel sektör işbirlikleri ile bu alanda da büyüme potansiyelinin farkındadır.
Biyoteknoloji, yeni ürün geliştirme ve mevcut süreçler için verimlilik artışı için fırsatlar sunar. Uzun vadede sürdürülebilir tarım ve gıda için başarılı araştırma merkezleri, üniversiteler, kamu-özel sektör ortaklıkları önemli stratejiler ve inovasyona dayalı küresel işbirlikleri olmaları bakımından desteklemelidir. Türkiye tarım, gıda ve biyoteknoloji konusunu öncelikli alan olarak belirlemiş ve kamu-özel sektör işbirlikleri ile bu alanda da büyüme potansiyelinin farkındadır.
Doç. Dr. Remziye Yılmaz
Hacettepe Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
[email protected]
Uluslararası tarımın gelişimi birkaç ana aşamada yaşanmıştır: ilkel tarım aşaması, geleneksel tarım aşaması ve modern tarım aşaması. Bugün tarım sanayii geleneksel üretimden modern üretime geçmektedir. Dünyada modern tarım aşaması, gelişmiş tarım teknolojileri ve tarım ekonomisindeki büyük ilerleme ile dikkat çekmektedir.
Dijital tarım, tarımsal faaliyetlerin dijitalleştirilmesiyle ortaya çıkar ve “veriye dayalı çalışan tarım” diye de çok kısaca tanımlanır. Bu sistem aynı zamanda entegre bir tarım sistemi olarak da tanımlanabilir.
Tarım ve “bilgi ve iletişim teknolojisinin” birleşimi üretim, dağıtım ve tüketim sürecinde verimliliği artıran yeni bir büyüme motorudur.
Dijital tarımın amacı, yeni gelişen teknolojilerle, tüm üretim, dağıtım, tüketim sırasında akıllı bir tarım gerçekleştirmektedir. Ayrıca dijital teknolojileri ile çevresel ve ekonomik açıdan sürdürülebilir tarım yapabilir ve maliyetlerinizi düşürebilirsiniz. Böylece tarımsal üretim, dağıtım ve tüketim sürecinde verimlilik ve gıda güvencesi ve güvenliği artacak ve elinizdeki iş, katma değeri yüksek sanayi işine dönüşecektir.
Dünyada biyoteknoloji alanında çalışan şirketler de stratejilerini araştırma, yenilik ve iş büyümesi için fırsatları göz önünde bulundururlar. Genom bilim, sentetik biyoloji, gen düzenleme teknikleri ve biyo-dijital teknolojiler gibi alanlarda son gelişmeler dikkate alınarak akıllı, stratejik ve özel yatırım fırsatlarının artık tarım sanayii için de ele alınması gerekmektedir. Bu fırsatlar genellikle biyoteknolojiyi ve yaşam bilimlerini geliştirmek için bitki bilim, gıda bilimi, moleküler biyoloji, biyoinformatik ve yeni cihaz geliştirme unsurlarını birleştiren yeni teknolojiler içerir. Analitik uygulamalar sahada kullanılmak üzere yeni cihazlar gerektirmektedir. Biyoteknoloji, yeni ürün geliştirme ve mevcut süreçler için verimlilik artışı için fırsatlar sunar. Uzun vadede sürdürülebilir tarım ve gıda için başarılı araştırma merkezleri, üniversiteler, kamu-özel sektör ortaklıkları önemli stratejiler ve inovasyona dayalı küresel işbirlikleri olmaları bakımından desteklemelidir. Türkiye tarım, gıda ve biyoteknoloji konusunu öncelikli alan olarak belirlemiş ve kamu-özel sektör işbirlikleri ile bu alanda da büyüme potansiyelinin farkındadır.
15 Mayıs 2019 tarihinde Ankara Ticaret Odası (ATO), Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve Hacettepe Üniversitesi Uluslararası Gıda Biyogüvenlik ve Biyoteknoloji Ar-Ge Merkezi (IFBBC) işbirliğinde ve ATO ev sahipliğinde Dijital Tarım ve Yeni Teknolojiler başlığı ile bir toplantı düzenlendi.
Toplantıda açılış konuşmaları ATO Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Ülkü Karakuş, IFBBC Koordinatörü Doç. Dr. Remziye Yılmaz tarafından yapıldı. Daha sonra “Türkiye’de Dijital Tarım” başlığında sunum veren Sayın Genel Müdür Yardımcısı Metin Türker’in konuşması ülkemizde de dijital tarım konusunda gerçekleştirilen çalışmaları ve önemi bakımından oldukça bilgilendirici idi. Toplantıya Michigan State Üniversitesi’nden katılan Prof. Dr. Brad Day ise, “Gıda Güvencesi ve Güvenliği için Yeni Nesil Dijital Tarım” başlıklı bir sunum ve biyoteknoloji alanında yaptıkları çalışmaların dijital tarım teknolojileri olarak gıdanın sürdürülebilirliği için nasıl kullanılabileceğine dair bilimsel bilgiler verdi. Toplantıda Bakanlık ve Üniversite temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda öğrenci ile yaklaşık 200 kişi dinleyici idi ve konuşmaların ardından tartışma bölümü ayrıca bilgilendirici geçti.
ATO Türkiye’nin ekonomisinin ticaret-bilgi-iş ahlakı etkileşimine dayalı olarak büyüme, kalkınma ve dönüşümünün sağlanması konusunda katalizör olan güçlü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu dijital tarım ve yeni teknolojiler konusunu da ele alarak bir kez daha göstermektedir. Sayın Ülkü Karakuş’a ve şahsında ATO’ya bu toplantıyı düzenlememizi sağladığı ve ev sahibi olarak bizleri ağırladığı için çok teşekkür ederiz. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, tarımsal alt yapıyı düzenleyerek, kırsal alanı yaşanabilir hale getirmek ve kalkınmayı sağlama misyonu ve kırsalın, çalışan, üreten, yaşanan ve korunan alanlar haline getirilmesi hedefi bulunan önemli bir kurumumuzdur. Genel Müdürlüğümüze, Sayın Muhsin Yazıcı ve Sayın Metin Türker beyefendilere bu toplantıya verdikleri destek ve işbirlikleri için teşekkür ederiz.
Hacettepe Üniversitesi 2017 yılında Michigan State Üniversitesi ile birlikte Uluslararası Gıda Biyogüvenlik ve Biyoteknoloji AR-GE Merkezi’ni kurmuştur. Halen Beytepe Kampusunde yerleşik olan Merkezin Bilimsel Yönetim Kurulu Üyeleri Sayın Prof. Dr. Brad Day ve Sean Colin Lawrie’ye ve bu toplantının düzenlenmesi için verdikleri desteğe çok teşekkür ederiz.
Toplantıda son söz olarak, ileride yeniden güzel projeler ve işbirlikleri ile Türkiye’nin güçlü yüzü olarak bir araya gelmenin önemine vurgu yapıldı.